Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara
MENU

Sarı Nokta Hastalığı

sarı nokta hastalığı

Sarı Nokta Hastalığı Nedir?

Sarı nokta hastalığı, gözümüzün retina merkezinde bulunan makula bölgesinin zamanla bozulması sonucu keskin ve ayrıntılı görmenin bozulması durumudur. Makula, gözümüzün odaklanma yeteneği ve renkleri algılamasında kilit bir rol oynadığı için, bu alandaki hücre kaybı merkezi görmede bulanıklığa ve çarpıtmalara yol açar.

Hücresel düzeyde baktığımızda, makulada biriken küçük atık birikintileri (bunlara “drusen” denir) ve oksidatif stres, ışığı algılayan hücrelerin (fotoreseptörlerin) beslenmesini engeller. Bu da hücre fonksiyonunu yavaş yavaş bozar. Yaşımız ilerledikçe göz dokumuzun kendini onarma yeteneği azalır; bu durum, makuladaki besin akışının kesintiye uğramasına ve zamanla kalıcı görme kaybının başlamasına neden olabilir.

Bu hastalığın kuru (atrofik) ve yaş (neovasküler) olmak üzere iki ana tipi bulunur. Kuru form daha yaygındır ve ilerlemesi yıllar alabilirken, yaş tipte makulada anormal damarlar hızla oluşarak çok daha çabuk ve belirgin bir görme kaybına yol açar. Bu yüzden, hastalığın tipini doğru belirlemek, takip sıklığını ve uygulanacak tedavi yöntemlerini seçmede büyük önem taşır.

Sarı Nokta Nedir ve Nasıl Görünür?

Makül, retinanızın tam merkezinde bulunan, keskin görme ve renkleri algılamamızdan sorumlu özel bir bölgedir. Göz dibi muayenesinde (fundus muayenesi) baktığımızda, burası hafif sarımsı, lekeli bir alan olarak kendini gösterir. Bu sarı rengi veren pigmentlerin yoğunluğu sayesinde makül, ışığı ve renkleri doğru algılamamızı sağlar; lutein ve zeaksantin gibi karotenoid bileşikler bu sarı tonu oluşturur.

Oftalmoskop ya da fundus kamera ile bakıldığında, makülün etrafındaki retina daha kırmızımsı görünürken, makülün kendisi adeta bir çiçek görüntüsünü andıran ince halkalarla çevrili soluk sarı bir merkez lekesi olarak belirir. Bu görünüm, makülanın kendine özgü anatomik yapısındaki pigment tabakası ve besleyici damar dokusunun yansıttığı ışıktan kaynaklanır. Sağlıklı bir makülde bu sarı leke net ve simetrik bir yapıya sahiptir; merkezde yer alan ve daha koyu bir gölge veren fovea adı verilen küçük çukur ise gözünüzün odak noktasını temsil eder.

Makülanın bu karakteristik görünümü, doktorunuza retina sağlığınız hakkında çok önemli ipuçları sunar. Sağlıklı bir makül, görme keskinliğinizin korunmasını sağlarken, pigment kaybı veya anormal damar oluşumu gibi durumlar, sarı nokta hastalığı gibi rahatsızlıkların erken tespitine olanak tanır.

sarı nokta hastalığı

Sarı Nokta

Sarı Nokta Hastalığı Neden Olur?

Genelde sarı nokta hastalığının oluşumu yaşlanmaya bağlıdır, ancak genetik ve çevresel faktörler de etkilidir. Yaşlandıkça retina hücrelerinin hasarı nedeniyle ortaya çıkar. Sarı nokta hastalığı ile ilgili bir aile geçmişi olan kişilerde bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir.

Yüksek tansiyon, obezite, sigara içmek ve aşırı güneş gibi çevresel faktörler de hastalığın gelişimini tetikleyebilir. Sağlıksız beslenme ve yetersiz vitamin alımı nedeniyle retina sağlığını olumsuz etkiler.

Sarı Nokta Hastalığının Tanısında Hangi Tetkikler Tapılır?

Rutin göz muayenesi sonrasında göz bebekleri damla ile genişletilerek göz arkası (makula) özel mercekler ile muayene edilir. Sarı nokta hastalığı şüphe edilirse göz doktorunun gerekli gördüğü durumlarda, göz anjiyografisi ve optik koherens tomografi (OKT-göz tomografisi) tetkiki ile tanı kesinleştirilir. Hastalığın tedaviye yanıtı ve takibi de  OKT tetkiki ile yapılır.

Kareli Kağıt Testi (Amsler Testi) Nedir?

Kareli kağıt testi merkezi makulayı değerlendiren basit bir testtir. Hastalar evde kendi kendilerini muayene etmek için de bu testi kullanabilirler.

Yakın gözlük takıldıktan sonra 30 cm mesafeden kağıdın ortasındaki noktaya önce bir göz daha sonra diğer göz ile bakılır. Eğer çizgilerde eğrilme, silinme, karanlık alan gibi bulgular izlenirse hemen doktora başvurulması tavsiye edilir.

İlginizi Çekebilir  Şaşılık Ameliyatı

Sarı Nokta Hastalığının Farklı Tipleri Var Mıdır?

sarı nokta hastalığı tipleri

İki tipi vardır.  Bunlar yaş tip ve kuru tip sarı nokta türleridir.

Kuru tip sarı nokta: Hastaların %90’ı kuru tiptir. Makulada atık madde birikmesi sonucu görme hücrelerinde hasar meydana gelir. Görme kaybı çok yavaş bir hızda, uzun yıllar içinde meydana gelir. Kuru tip sarı nokta bazen yaş tipe dönebilir.

Yaş tip sarı nokta: Hastaların %10’u bu grupta olmasına rağmen asıl ciddi görme kaybı yaş tipte gözlenir. Retina altında anormal damar gelişimi sonucu retinada kanama ve sıvı birikimi olur. Bu kanama ve sıvı, retina hücrelerine zarar verir ve görme kaybı yapar. Yaş tipte görme kaybı ani gelişir ve hızlı ilerler.

Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Sarı Nokta Hastalığı

En sık sarı nokta hastalığı belirtisi görme azalmasıdır. Cisimleri eğri görme, örneğin kapı kenarlarını düz değil, eğrilmiş gibi görmede önemli bir belirtidir.

Bunlar dışında okurken daha fazla ışık ihtiyacı duyma, renkleri soluk görme, cisimlerin üzerinde gölge veya karanlık leke görme gibi şikayetler olabilir.  Hastalar yüzleri tanımada zorlanabilir.

Kimler Göz Doktoruna Başvurmalı?

Yukarıdaki belirtilere sahip olan herkes özellikle 50 yaş üzerinde ise en kısa sürede bir göz doktoruna başvurmalıdır. Bunun dışında ailede sarı nokta hastalığı bulunan, sigara kullanımı hikayesi olan bulunan kişilere daha erken yaşta da olsa göz muayenesi önerilmektedir.

Sarı Nokta Hastalığı Kimlerde Görülür?

En önemli risk faktörü ilerleyen yaştır. Bu yüzden en çok yaşlı kişiler risk altındadır. Bunun dışında aile hikayesi, hipertansiyon ve kalp hastalığı ve sigara kullanımı bilinen diğer risk faktörleridir. Sarı nokta hastalığı gelişmiş ülkelerde en sık körlük sebeblerinden biridir. 2020 yılı itabari ile dünyada 200 milyon civarı sarı nokta hastası olduğu düşünülmektedir.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın tipine ve ilerleme derecesine göre değişir, ancak tamamen iyileşmek mümkün olmayabilir. Kuru tip sarı nokta tedavisi genellikle hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlar. Göz içine yapılan enjeksiyonlar, yaş tip sarı nokta tedavisi yeni damarların oluşumunu engelleyerek görme kaybını durdurmaya çalışır.

Lazer tedavisi de kullanılabilir, ancak bu daha nadir kullanılır. Hastalık tedavisi ile yavaşlatılabilir, ancak genellikle tamamen durdurulamaz. Düzenli göz muayeneleri, erken teşhis için hayati önem taşır.

Sarı Nokta Tedavisi Var Mı?

Günümüzde sarı nokta hastalığı tedavisi yoktur, ancak ilerlemesini yavaşlatmanın birkaç yolu vardır. Kuru tip sarı noktada, vitamin ve mineral takviyeleri görme kaybını durdurabilir. Yaş tip sarı noktada ise göz içine ilaç enjeksiyonları hastalığın ilerlemesini önleyebilir. Bazı durumlarda lazer tedavisi de kullanılabilir, ancak bu daha az yaygındır. Bu tedaviler hastalığı tamamen iyileştirmez, ancak görme kaybını durdurmada faydalı olabilir. Düzenli göz kontrolleri, hastalığın erken teşhisi ve tedavinin yönetimi için çok önemlidir.

Sarı Nokta Hastalığı Ameliyat ile Düzelir Mi?

Ne yazık ki, sarı nokta hastalığı ameliyatla düzelmez. Retinadaki hücre ve damar yapısında oluşan bu bozulma, cerrahi bir müdahaleyle tamir edilebilecek bir doku hasarı değildir. Çünkü sorun, makula bölgesindeki pigment hücrelerinin ve kılcal damarların zamanla işlevini yitirmesinden kaynaklanır.

İlginizi Çekebilir  Presbiyopi

Hastalığın “yaş tipinde” anormal damar oluşumunu tedavi etmek için lazer fotokoagülasyon veya fotodinamik terapi gibi yöntemler uygulanabilir. Ancak bunlar, cerrahi kesilerle yapılan ameliyatlar değil; retina yüzeyine dışarıdan odaklanan ışık veya ilaçla birlikte uygulanan ışık tedavileridir. Hastalığın “kuru formunda” ise şu an için iyileştirici bir tedavi bulunmamakta, sadece beslenme ve yaşam tarzı önerileriyle ilerlemesi yavaşlatılmaya çalışılmaktadır.

Güncel tedavi yaklaşımlarında öncelik, görme kaybını durdurmak veya yavaşlatmaktır. Bunun için göz içine uygulanan anti-VEGF enjeksiyonları, makuladaki sıvı sızıntısını kontrol altına alarak hastalığın ilerlemesini engellemeye yardımcı olur. Düzenli kontroller ve erken müdahale, merkezi görmenizin korunması adına kritik öneme sahiptir.

Kuru Tip Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Nedir?

Kuru tip sarı nokta hastalığının kesin bir tedavisi yoktur, ancak hastalığın ilerlemesini durdurmak için bazı yollar vardır. Antioksidan vitaminler ve çinko gibi mineral takviyeleri genellikle hastalığın ilerlemesini durdurabilir. Retina hücreleri bu takviyelerle korunur. Düzenli göz muayeneleri ve sağlıklı bir diyet de hastalığı önleyebilir. Kuru tip sarı nokta hastalığı yavaş ilerler, ancak erken teşhis edildiğinde görme kaybı önemli ölçüde azaltılabilir. Tedavi tamamen iyileşme sağlamasa da yaşam kalitesini iyileştirmek amacındadır.

Yaş Tip Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Nedir?

retinada kanama

Yaş tip sarı noktalığı tedavisinde amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak, mevcut görme düzeyini korumak ve erken tanı konabilirse görmeyi arttırmaktır. Günümüzde en sık uygulanan tedavi göz içine ilaç enjeksiyonudur.

Göz içine verilen ilaçlar anormal damar oluşumunu küçültmekte ve damar geçirgenliğini azaltmaktadır. Bu sayede kanama ve sıvı birikimi gibi istenmeyen olaylar engellenir ve retinanın daha fazla hasarlanması önlenmiş olur.

Göz içine verilen ilaçlar bir süre sonra göz içinden temizlenecek ve etkinliği bitecektir.

Eğer hasta düzenli kontrollere gelmez ise hastalık tekrar aktive olacaktır. Bu nedenle göz içine ilaç enjeksiyonları belirli aralıklarla tekrarlanır. Tedavinin başarılı olabilmesi hastanın tedaviye uyumuna ve tedavinin düzenli yapılmasına bağlıdır.

Sarı Nokta Hastalığı Yorumları

Prof. Dr. Gökhan GÜLKILIK sarı nokta hastalığı ile ilgili yorumlarda bulunuyor:

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Fiyatları 2025

Hastalığın tipine (kuru veya yaş), uygulanacak tedavi yöntemine göre sarı nokta hastalığı tedavisi fiyatları değişebilir. Kuru tip sarı nokta genellikle vitamin ve mineral takviyeleri ile tedavi edilirken, yaş tipi sarı nokta daha zor tedavi gerektirir ve bu nedenle sarı nokta hastalığı tedavisi fiyatları genellikle daha pahalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Sarı Nokta Hastalığı Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Genelde sarı nokta hastalığı olanlar, gözlerini korumak ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için düzenli göz muayenelerine gitmeli ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmelidir. Retina sağlığını desteklemek için antioksidanlar açısından zengin beslenmek, özellikle zeaksantin ve lutein içeren yiyecekleri tüketin. Gözlerin daha fazla oksijen almasına izin vererek sigara içmemek hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Güneşe çıkarken UV korumalı güneş gözlüğü kullanmak, retinaya zarar verebilecek zararlı ışınlardan korunmanızı sağlar.

Göz sağlığı için tansiyon ve kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmak da önemlidir. Düzenli olarak egzersiz yapmak ve sağlıklı bir kiloda kalmak, genel göz sağlığını iyileştirir ve sarı nokta hastalığını önleyebilir.

Gözdeki Sarı Noktaya Hangi Yiyecekler İyi Gelir?

Gözdeki sarı noktaya iyi gelen yiyecekler arasında antioksidan bakımından zengin yiyecekler yer alır. Zeaksantin ve lutein içeren ıspanak ve lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler retina sağlığını korur. Somon gibi omega-3 yağ asitleri açısından zengin balıklar da göz hücrelerini korur. C vitamini içeren turunçgiller ve E vitamini içeren fındık ve badem de retina sağlığını destekler.

İlginizi Çekebilir  Göz İçi Kanamaları

Çinko bakımından zengin olan baklagiller ve kırmızı et, gözdeki sarı noktayı önleyebilir. Bu besinler, sarı nokta hastalığının ilerlemesini durdurmada çok önemlidir.

Sarı Nokta Hastalığı İçin En İyi Vitamin Hangisi?

Retina sağlığını koruyan zeaksantin ve lutein içeren antioksidan vitaminler idealdir. Gözdeki sarı nokta, lutein ve zeaksantin sayesinde zararlı ışıklardan korunur ve hücre hasarını azaltır. Ek olarak, C ve E vitamini gibi diğer antioksidanlar serbest radikallerle savaşarak retina hücrelerini zarar görmeden korur.

Çinko, göz sağlığını iyileştirerek sarı nokta hastalığının ilerlemesini durdurabilir. Etkilerini hafifletmede bu vitamin ve mineraller önemli bir rol oynar.

Sarı Nokta Hastalığı Olanlar Nasıl Görür?

Sarı nokta hastalığı olan kişiler, görme alanlarının tam merkezinde genellikle bulanık ya da karanlık bir leke hissederler. Ayrıca, düz çizgilerin dalgalı veya kırık görünmesi gibi görsel bozulmalar da yaşayabilirler. Makula bölgesindeki ışığı algılayan hücrelerin (fotoreseptörlerin) zamanla hasar görmesi, ışığın retinanın merkezine doğru odaklanmasını engellediği için, özellikle okuma, yüz tanıma ve renkleri ayırt etme gibi ince detay gerektiren aktivitelerde netlik kaybı ortaya çıkar.

Hastalığın kuru tipinde makulada “drusen” adı verilen küçük atık birikimleri oluşurken, yaş tipinde ise anormal damarların sızıntı yapması, merkezi görmeyi sağlayan hücrelerin beslenmesini bozar. Bu durum, görme alanında karanlık noktalar (skotom) oluşmasına yol açar. Buna karşın, çevre görüş genellikle etkilenmez; yani hastalar nesneleri yanlardan görebilseler de, ortadaki görüntü bulanık kalır.

Bu Hastalık Genetik Mi?

Evet, sarı nokta hastalığının genetik olarak aktarılması mümkündür, çünkü bu hastalığın genetik geçmişi olan bireylerin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Hastalığın gelişiminde genetik yatkınlık önemli bir rol oynar ve bazı insanlar doğuştan bu hastalığa eğilimli olabilir. Bununla birlikte, yaşlanma, sigara kullanımı, kötü beslenme ve aşırı güneşe maruz kalma gibi çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir. Genetik faktörler de bu duruma katkıda bulunabilir.

Bu hastalık ile ilgili ailesel geçmişi olan kişiler, düzenli göz muayenesi ile erken teşhis şansını artırabilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Bu genetik eğilim, hastalığın her zaman ortaya çıkacağını söylemez, ancak risk faktörlerini artırır.

Sarı Nokta Hastalığı Olan Katarakt Ameliyatı Olabilir Mi?

Sarı nokta hastalığı olanlar katarakt ameliyatı olabilir, ancak sonuç hastalığın şiddetine bağlıdır. Katarakt, gözün lensini bulanıklaştırarak görmeyi zorlaştırır, bu nedenle bu bulanıklık ameliyatla giderilir. Ancak sarı nokta hastalığı retina üzerinde zarar verdiği için katarakt ameliyatından sonra görme kalitesi tamamen iyileşmeyebilir. Sarı nokta hastalığı ilerlediyse, ameliyat sonrası görme iyileşmesi zor olabilir. Hastalığın derecesi ve göz doktorunun değerlendirmesi, ameliyat kararını belirler. Bu iki hastalığın etkileri ameliyat öncesi dikkate alınmalıdır.

Sarı Noktayı Ne Tetikler?

Sarı nokta hastalığını tetikleyen en önemli etken, maalesef yaşlanma sürecinin makula bölgesindeki hücre yenilenmesini yavaşlatmasıdır. İlerleyen yaşla birlikte, retinanın merkezindeki ışığı algılayan hücreler (fotoreseptörler) ve pigment tabakası hasar görmeye daha yatkın hale gelir. Bu da atık birikimini ve beslenme bozukluklarını hızlandırarak hastalığın başlamasına zemin hazırlar.

Genetik yatkınlık da hastalığın ortaya çıkış hızını ve şiddetini belirleyen çok önemli bir faktördür. Ailesinde ileri yaş makula dejenerasyonu öyküsü olan kişilerde, retina dokusundaki hasar ve iltihaplanma tepkileri daha kolay tetiklenir. Bu yüzden, bu kişilerde hastalığın erken evrelerinde bile görme bozuklukları gelişebilir.

Oksidatif stres ve beslenme alışkanlıkları da sarı nokta hastalığının ilerlemesinde büyük rol oynar. Serbest radikallerin retinada birikmesi, hücre zarlarında hasara yol açarak fotoreseptörlerin işlevini bozar. Antioksidan yönünden zengin meyve, sebze ve omega-3 yağ asitleri tüketiminin yetersiz kalması, göz dokusunun savunma mekanizmalarını zayıflatır ve hastalık sürecini hızlandırabilir.