Katarakt Ameliyatı

Katarakt Ameliyatı Nedir?

Katarakt ameliyatı, gözünüzdeki bulanıklaşmış merceğin cerrahi yöntemlerle temizlenip yerine yapay bir mercek yerleştirilmesi işlemidir. Genelde katarakt ameliyatının amacı, mercek dokusunda biriken proteinler yüzünden azalan saydamlığı ortadan kaldırarak, ışığın gözünüze yeniden net bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır. Genellikle fakoemülsifikasyon tekniği kullanılarak, ultrasonik dalgalarla parçalanan doğal mercek, mikroskobik kesiler üzerinden emilerek çıkarılır. Ardından, katlanabilir yapay bir mercek göz içine yerleştirilir. Bu sayede hem görme netliğiniz geri kazanılır hem de renkleri ve kontrastı algılama yeteneğiniz korunur.

İşlem çoğu zaman lokal anestezi altında ve hastanede yatış gerektirmeden, poliklinik şartlarında tamamlanır. Göz çevresindeki dokulara minimal düzeyde müdahale edildiği için iyileşme süresi oldukça kısadır. Ameliyat sonrası dönemde yaşanabilecek hafif sulanma veya yanma hissi gibi şikayetler de hızla geçer. İlk günlerde koruyucu gözlük kullanmak olası travmaları engellerken, verilen damla tedavisi enfeksiyon riskini en aza indirir.

Katarakt Ameliyatı Ne Zaman Gerekir?

Katarakt görmenizi azaltıyor ve günlük işlerinizi yapmanıza engel oluyorsa yapılması gerekir. Eğer katarakt günlük işlerinize mani olumuyorsa belli aralıklarla muayene ile takip edilir. Katarakt genellikle çok yavaş ilerleyen bir rahatsızlıktır.

• Katarakt mesleğimi yapmama engel oluyor mu?
• Katarakt araba kullanmak, kitap okumak gibi günlük aktivitelerimi yapmamı olumsuz etkiliyor mu?
• Çok aydınlık veya loş ortamda görüşüm olumsuz etkileniyor mu?

Bunlar dışında bazı özel durumlarda ameliyatı yapılmasının zorunlu olduğu durumlar vardır. Örneğin katarakt başka bir göz hastalığının tanı ve tedavisini zorlaşıyorsa bu durumda ameliyat ile görme düzeyi çok etkilenmeden yapılabilir. Ayrıca katarakta bağlı göze zarar verebilecek yan etkiler (örnek: göz tansiyonu yükselmesi, göz içinde iltihap) oluşmuş ise yine katarakt ameliyatı erken yapılabilir.

Katarakt Nedir?

Katarakt, aslında göz merceğinizin zamanla saydamlığını yitirip bulanıklaşması durumudur. Bu bulanıklık yüzünden ışık retinaya tam olarak odaklanamaz, bu da görme kalitenizin düşmesine neden olur. Merceği oluşturan proteinlerin zamanla yapısı bozulunca, dokuda opak (ışığı geçirmeyen) alanlar oluşur. İşte bu yüzden görüntüler netliğini kaybeder ve renkler size daha soluk görünmeye başlar.

Yaşlanmak, mercek proteinlerinin doğal olarak bozulmasına yol açtığı için en önemli risk faktörüdür. Ancak sadece yaş değil; uzun süre güneşe maruz kalmak, şeker hastalığı (diyabet) ve bazı ilaçlar da merceğinizin yapısında erken değişikliklere yol açabilir. Göz içi ortamınızdaki kimyasal dengenin bozulması da merceğin içindeki su ve protein düzenini etkileyerek katarakt oluşumunu hızlandırır.

Başlangıçta genellikle hafif bir bulanık görme ve özellikle parlak ışıkta göz kamaşması gibi şikayetler ortaya çıkar. Çünkü opaklaşan mercek yüzeyi, özellikle güçlü ışık kaynaklarına baktığınızda ışığı dağıtır. Zamanla görme alanınız daralabilir, gece görüşünüz zorlaşabilir ve renkler eskisi kadar canlı görünmeyebilir. Hastalar genellikle okuma veya karşısındakinin yüzünü tanıma gibi yakın görme gerektiren aktivitelerde zorlandıklarını fark ederler.

Katarakt Nasıl Oluşur?

Kataraktın en sık sebebi ilerleyen yaştır. Göz merceği proteinlerden oluşmuş şeffaf bir yapıdır. Yaş ilerledikçe bu proteinlerin yapısı değişmekte ve şeffaflıklarını kaybetmektedirler. Katarakt gelişince göz merceği buzlu cam gibi olur. Yapısı bozulan mercek ışığı düzgün odaklayamaz ve göze gelen ışık saçılır. Sonuçta görme kalitesi bozulur hasta günlük işlerini yapmakta zorlanır hale gelir. Bu durumda artık ameliyatın gerekli hale gelmiş demektir.

Yaşlanma dışında katarakt gelişimine sebep olan veya hızlandıran dış etmenler veya bazı hastalıklar vardır. Bunlara örnek:

• Travma
• Diyabet hastalığı
• Bazı ilaçlar (örnek:kortizon)
• Radyasyon
• Sigara kullanımı
• Ultraviyole ışığa maruziyet verilebilir.

Katarakt Belirtileri Nelerdir?

Katarakt belirtilerinin şiddetine bağlıdır. Katarakt erken dönemde fazla belirti vermeyebilir. Fakat katarakt belirli bir seviyeye geldiği zaman şikayetlerde ortaya çıkmaya başlar. En sık şikâyet bulanık görmedir. Bununla beraber aydınlıkta veya güneşli havalarda kamaşma, cisimleri mat ve donuk görme, çatallı görme gibi şikayetler yapabilir. Bu aşamada hasta günlük işlerini yapmakta zorlanır.

Katarakt ilerledikçe göz merceğinin kırıcılığı değiştiğinden gözlük numaralarında hızlı bir değişim olabilir. Bu yüzden sık sık gözlük değiştirme ihtiyacı olur.

Bazen hastalar yakını okumak için artık gözlüğe ihtiyaç duymadıklarını söylerler. Ancak bu geçici bir durumdur ve bir süre sonra hastalar yakını da bulanık görürler. Katarakt ameliyat edilmeyip çok uzun süre beklenirse mercek tamamen matlaşır ve ciddi görme kaybı yapabilir.

Katarakt Kaç Yaşında Başlar?

Katarakt genellikle 60 yaş sonrasında daha sık ortaya çıkar. Bu dönemden sonra göz merceğinin elastikiyeti ve saydamlığı azalır. Yaşlanma süreci ilerledikçe mercek yapısında meydana gelen protein birikimi görüşü bulanıklaştırır. Bazı kişilerde genetik faktörler veya diyabet gibi hastalıklar nedeniyle katarakt daha erken yaşlarda görülebilir. Özellikle sigara kullanımı, sağlıksız beslenme ve yoğun UV ışığına maruz kalma gibi etkenler bu süreci hızlandırabilir.

Erken dönemde katarakt belirtileri çok hafif olabilir ve günlük yaşamı etkilemez. Ancak ilerledikçe gece araç kullanmak, kitap okumak veya televizyon izlemek zorlaşır. Görüşün netliğindeki kayıp arttıkça baş ağrısı ve göz yorgunluğu da belirginleşebilir. Düzenli göz muayenesi yaptırmak, bu hastalığın başlangıç evresini yakalamak açısından önem taşır. Uzmanlar, 40 yaşından itibaren en az iki yılda bir detaylı göz kontrolü önerir. Böylelikle katarakt veya başka göz sorunları erken dönemde tespit edilebilir. Tedavi edilmediğinde görme kalitesini ciddi oranda düşüren bu hastalık, cerrahi müdahaleyle düzeltildiğinde yaşam konforunu yükseltir. Yaşa bağlı oluşan katarakt riskini azaltmak için güneşten korunma ve sağlıklı beslenme gibi basit önlemler de fayda sağlar.

Katarakt Türleri Nelerdir?

• Nükleer katarakt; en sık görülen tür budur. Yaşa bağlı gelişir. Katarakt merceğin genelindedir. Çok yavaş ilerler. Erken evrelerinde gözünüz yakını net görmeye başlar ve bu duruma ikinci bahar denir. Katarakt ilerleyince merceğin rengi sarı-kahveye döner. Renkleri ayırt etmek zorlaşır ve yakın görme de bozulur. Loş ışıkta görme daha çok bozulur. Hastalar aydınlık ortamı tercih ederler.  
• Subkapsüler katarakt;Lensin arka yüzünde gelişir. Diğer türlere göre hızlı ilerler ve görmeyi erken evrede bozar. Bu sebeple katarakt ameliyatına gereksinim diğer katarakt türlerine göre daha önce olur. Genellikle aydınlık ortamda ışık saçılmasına bağlı olarak görme daha çok etkilenir. Yakın görme uzak görmeye göre daha erken bozulur.
• Kortikal katarakt; Kortikal kataraktlar göz merceğinin kenar taraflarından üçgen şeklinde gelişen kataraktlardır.Belli bir düzeye geldiğinde ışığın saçılmasına sebep olarak görme azalması yapar. Hem yakın hem uzak eşit düzeyde etkilenir.
• Konjenital (doğuştan) katarakt; Doğuştan itibaren bebeğin bir veya iki gözünde olan kataraktlardır. Gelişimsel katarakt ise çocuk doğduktan sonra gelişen katarakttır. Yetişkin kataraktlarına göre nadir görülürler. Ana rahmindeyken gelişen enfeksiyonlar, bazı metabolik hastalıklar, ve kalıtsal olarak gelişebilir. Konjenital kataraktlar görmeyi etkiliyorsa bebeğin görme sistemi gelişimini bozacağından erken dönemde katarakt ameliyatı uygulanmalıdır. Bebek veya çocuklardaki ameliyatı yetişkinlerde farklılıklar gösterir.
• Travmatik (darbeye bağlı)katarakt; Göze gelen her çeşit travma (delici veya künt) katarakt gelişimine sebep olabilir. Bu kataraktlar travmadan hemen sonra veya yıllar sonra gelişebilir. Travmatik katarakt ameliyatı yapılırken bazı özel işlemler gerekebilir.

Katarakt Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Katarakt ameliyatı, göz merceğindeki bulanıklaşmış dokunun alınıp yerine yapay bir merceğin yerleştirilmesiyle gerçekleştirilir. Öncelikle göz doktoru, ayrıntılı bir muayeneyle gözün durumunu değerlendirir ve ameliyat için uygun zamanı belirler. İşlem çoğu zaman lokal anestezi altında yapılır, bu sayede hasta operasyon sırasında ağrı hissetmez. Doktor, küçük bir kesiden girerek bulanıklaşan merceği parçalar ve temizler, ardından yapay merceği özel bir alet yardımıyla takar. Bazen dikişe gerek kalmaz, çünkü ameliyatın sonundaki kesi genelde kendiliğinden kapanır.

Ameliyat sonrasında, gözde hafif bir yanma veya batma hissi normal kabul edilir ve birkaç gün içinde düzelir. Doktorun önerdiği damlaların düzenli kullanımı, mikrop kapma riskini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır. Hasta, ameliyatın hemen ardından eve dönebilir, ancak gözün korunması açısından ilk günler dikkatli olmak gerekir. Ağır yük kaldırmaktan ve gözün tahriş olmasına yol açabilecek ortamlardan uzak durmak, oluşabilecek komplikasyonları en aza indirir. Birkaç hafta sonra yapılan kontrol muayenesi, yapay merceğin konumunu inceleyerek daha sağlıklı bir görüş elde edilmesini sağlar.

Genellikle tam netliğe ulaşmak için birkaç hafta sabırlı olmak gerekir, çünkü göz dokusunun uyum süreci kişiden kişiye değişebilir. Düzenli doktor kontrolüne gitmek ve verilen tavsiyelere uymak, başarılı bir katarakt ameliyatı deneyimi sağlamada belirleyici rol oynar.

Katarakt Ameliyatı Çeşitleri Nelerdir?

Kataraktın kesin tedavisi ameliyattır. Katarakt ameliyatında temel prensip bulanıklaşan göz merceğinin temizlenmesi ve yerine görmeyi sağlayacak yapay mercek takılmasıdır. Lens teknolojisinin henüz gelişmediği dönemlerde göze mercek takılmıyordu. Göze mercek takılmadığı durumda göz çok yüksek derecelerde hipermetrop kalıyor ve hasta şişe dibi gibi kalın gözlük kullanmak durumunda kalıyordu. Modern lenslerle artık hasta gözlükten de kurtarılabiliyor

Günümüzde 3 çeşit katarakt ameliyatı vardır.

1. Ekstra kapsüler katarakt ameliyatı; bu ameliyatta korneaya geniş bir kesi yapılarak katarakt tümüyle göz dışına çıkartılır. Göz içine mercek yerleştirilir. Kesi yeri ince dikişlerle dikilir. Bu teknik eski bir teknik olup çok özel durumlar dışında artık pek uygulanmamaktadır.
2. Fakoemülsifikasyon ile katarakt ameliyatı; Fakoemülsifikasyon ile katarakt ameliyatı günümüzde en sık uygulanması ile en güvenli yöntemdir. Fakoemülsifikasyonda göz içine çok küçük bir kesiden girilerek katarakt ultrasonik ses dalgaları ile parçalanarak temizlenir. Göziçine katlanarak konabilen özel mercekler yerleştirilir. Yara yeri çok küçük olduğu için dikiş konması gerekmez ve gözde astigmat gelişmez. Ayrıca iyileşme çok hızlı olur ve hasta günlük işlerine erken dönebilir.
3. Lazer katarakt ameliyatı; son yıllarda artan popülaritesine rağmen halen günümüzde en çok fakoemülsifikasyon cerrahisi tercih edilmektedir. Yapılan çalışmalar iki yöntem arasında başarı açısından bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Lazer katarakt cerrahisinde özel bir lazer ışını kullanılarak ameliyat kesileri ve ameliyatın bazı aşamaları tamamlanır. Katarakt parçalara ayrılır ve daha sonra fakoemülsifikasyon cihazı ile katarakt temizlenir.  En son aşamada göz içine yapay mercek yerleştirilir. Lazer katarakt ameliyatı her katarakta uygulanamamaktadır.

Katarakt Ameliyatım İçin Hangi Mercek Uygun?

Yakın bir zamana kadar sadece tek tip mercek kullanılmakta ve hastalar ameliyat sonrası gözlük kullanma durumunda kalmaktaydı. Günümüzde mercek teknolojisinin gelişmesiyle uzak görme, yakın görme, ve astigmat gibi bozukluklar da ameliyat ile aynı anda düzeltilebilmektedir. Gözünüze  uygun merceğe karar verirken göz doktorunuz  sizi ayrıntılı biçimde muayene edecek ve size uygun mercek şeçenekleri hakkında bilgilendirecektir.

Katarakt Ameliyatı Öncesi Ne Gibi Hazırlıklar Gerekir?

Göz doktorunuz gözünüzü değerlendirip bazı test ve ölçümler yapacaktır. Bu testlerden biri gözünüze takılacak merceğin gücünün belirlenmesini sağlayacak olan biyometri testidir. Günümüzde bu test lazer teknolojisi içeren bir cihazla yapılarak son derece isabetli sonuçlar alınmaktadır. Bu sayede hastanın gözünü istediğimiz dereceye ayarlayabilmekte ve  katarakt ameliyatı sonrasında gözlükten bağımsız hale getirebilmekteyiz.

Katarakt ameliyatı öncesinde doktorunuz kullandığınız ilaçları sorgulayacaktır. Bu ilaçlardan bazılarını bir süre kullanmamanız  söylenebilir. Ayrıca göz doktorunuz ilaçların kullanımının düzenlenmesiyle alakalı ilgili branş doktoruyla görüşüp dozlarda değişiklik yapabilir. Aksi söylenmedikçe diyabet, tansiyon hastalığı gibi ilaçlarınız mutlaka her zamanki dozunda ve saatinde kullanmalısınız.

Bazı durumlarda göz doktorunuz ameliyattan önce göz damlası kullanmanızı tavsiye edebilir. Bu durumda göz damlalarınızı kullanarak ameliyat gelmelisiniz.

Katarakt Ameliyatında Hasta Uyutulur Mu?

Katarakt ameliyatında genellikle genel anestezi (uyutularak anestezi) gerekmez. Fakat hasta çok heyecanlı ve panikse sedasyon dediğimiz damardan sakinleştirici ilaç verilerek uygulanan anestezi tercih edilir. Tercihe göre doktorunuz göz çevresi iğne ile uyuşturucu yapabilir. Pediyatrik (çocuk) katarakt ve travmaya bağlı olgularda ise genel anestezi tercih edilir.

Katarakt Ameliyatından Sonra Ağrı Olur Mu?

Genellikle ameliyat sonrası ağrı olmaz. Bazen gözde hassasiyet, basınç hissi ve hafif yanma ve batma olabilir. Bu tamamen normaldir.

Ameliyat sonrasında nadiren göz tansiyonunda ani yükselme olabilir. Bu durumda göz çevresinde zonklama tarzında ağrı olup mide bulantısı eşlik edebilir. Ağrı genellikle ameliyattan 5-6 saat sonra olur ve sadece 1 gün sürer. Daha sonra tansiyon kendiliğinden düşecek ve ağrı kaybolacaktır. Göz tansiyonunun yükselmesini önlemek için hastalara ameliyat sonrasında kullanmak üzere göz tansiyonu yükselmesini önleyen bir hap verilir.

Ameliyat Sonrasında Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Katarakt ameliyatı sonrası gözün kapalı kalma süresi doktorunuzun tercihine göre değişiklik gösterebilir. Bazı hekimler ameliyattan birkaç saat  sonrasında göz bandajının çıkarılması ve damla tedavisine başlanmasını önerirken bazı doktorlar gözün bir gece kapalı kalmasını tavsiye eder. Bu durumda göz bandajı ertesi sabah çıkarılıp göz kontrol edilir ve damlalar kontrolden sonra başlanır. Göz damlalarının amacı gözünüzün mikrop kapmasını ve ameliyata bağlı iltihap gelişmesini önlemektir. Bu sayede gözünüz daha hızlı iyileşecektir.

Ameliyat sonrası yanma batma gibi şikayetler tamamen normal olup bir süre sonra kendiliğinden azalacaktır. Katarakt ameliyatından 1-2 gün sonra sonra görme artışı olur. Bir ay sonunda görme maksimum seviyesine ulaşması beklenir.  Katarakt göze giren ışık miktarını azalttığından, katarakt alındıktan sonra göze giren ışık miktarında artış olur. Bu sebeple ameliyat sonrasında renkler daha canlı ve ortam daha parlak görünür. Bazen bu durum hasta tarafından ‘ışıklar çok parlak’ veya ‘renkler bir değişik görülüyor’ şeklinde tanımlanır. Bu durum tamamen normal olup kısa sürede alışacaksınız.

  Ameliyat sonrası yapmanız ve yapmamanız gerekenler;

• Doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde damlalarınızı düzenli kullanmak.
• Göze su kaçırmamak.
• Ameliyatlı gözünüzü bastırarak kaşımamak.
• Ağır şeyler kaldırmak veya ağır egzersiz yapmak.
• Işık çakması, sinek uçuşmaları gibi şikayetler yeni başladıysa ve,
• Ani görme azalması, şiddetli ağrı, göz kapaklarında şişme, aşırı kızarıklık gibi şikayetler olursa doktorunuzla iletişime geçmek.

Katarakt Ameliyatı Sonrası Kontroller Ne Sıklıkta Olur?

Katarakt ameliyatından sonra kontroller genellikle 1. gün, 1. hafta ve 1. ayda olur. Birinci ay sonunda iyileşme tamamlanmış olur. Son kontrolde doktorunuz göz numaralarınızı kontrol edecek ve eğer gözünüz iyileşmiş ise göz damlalarını kesecektir.

Katarakt Ameliyatı Riskli Mi?

Tüm ameliyatlar içinde başarı oranı ve hasta memnuniyeti en yüksek ameliyatlardan biridir. Standart bir ameliyatta risk oranı son derece düşüktür. Genel başarı oranı %95 civarındadır. Fakat her ameliyat işlemi gibi katarakt ameliyatında da bazı riskler bulunmaktadır. Bunlar;

• İyileşme sürecinin uzaması
• Mikrop kapması
• Retinada ödem
• Görme azalması
• Mercekte kayma
• Göz tansiyonu yükselmesi
• Işık kamaşmaları
• Kanama gibi sayılabilir.

Bu yan etkiler zamanında müdahale ile tedavi edilebilir ve hasta net görüşe tekrar kavuşur.

Bunlar dışında katarakt ameliyatı sonrası merceğin yerleştirildiği zar gibi yapı yıllar içinde matlaşabilir. Bu durum tüm katarakt hastalarında gelişme ihtimali olan normal bir olaydır. Gözünüz yılda bir kez doktorunuz tarafından kontrol edilecek ve kapsül beyazlaşması tespit edildiğinde YAG Lazer denen bir işlemle poliklinik ortamında bir iki dakikada düzeltilecektir. Görmeniz tekrar eski netliğine kavuşacaktır. 

Katarakt Ameliyatı Fiyatları 2025

Katarakt ameliyatı fiyatları 2025 yılına yaklaşırken, birçok faktör göz önünde bulundurularak belirlenir. Öncelikle, kullanılan teknolojinin güncellenmesi ve tıbbi ekipmanların gelişmesi, maliyet üzerinde etkili olur. Ayrıca, tercih edilen mercek tipi, özellikle akıllı lens gibi ileri seçenekler, toplam ücreti değiştiren bir diğer unsurdur.

Özel hastaneler, geniş kapsamlı hizmet sundukları için genellikle daha yüksek tarifeler uygular. Devlet hastanelerinde ise ameliyat bedeli, sosyal güvence durumuna göre farklılık gösterebilir. Bu sayede, maliyetin bir kısmı devlet destekli sağlık sigortasından karşılanabilir. Bazı ek tetkikler ve testler de operasyon öncesinde gereklilik haline gelebilir ve fiyatı yükseltebilir.

Yapılan araştırmalar, teknoloji ve uzmanlık seviyesi arttıkça hasta memnuniyet oranının da yükseldiğini gösterir. Ek masraflar olsa bile, hastalar uzun vadede daha kaliteli bir görme konforu elde eder. Dolayısıyla, katarakt ameliyatı için ayrılacak bütçeyi belirlerken, kullanılan yöntem ve hastanenin olanakları dikkate alınmalıdır. Her durumda, net bir ücret bilgisi almak için doktor muayenesi sonrasında detaylı fiyatlandırma talep etmek en doğru yaklaşım olarak kabul edilir.

Katarakt Ameliyatı Ücreti Ne Kadar?

Katarakt ameliyatı ücreti, tercih edilecek hastanenin hizmet koşullarına ve kullanılan mercek tipine göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle net bir rakamdan söz etmek yerine, aralık şeklinde fiyat bilgisi verilebilir. Genel olarak fiyatlar, standart mercek kullanıldığında daha düşük seyreder ve akıllı lens tercihlerinde yükselir. 

SGK Katarakt Ameliyatının Ne Kadarını Karşılıyor?

SGK, genellikle doktor muayenesi ve standart mercek bedeli dahil olmak üzere ameliyat masraflarının büyük kısmını üstlenir. Ancak işlemin yapılacağı hastane ve kullanılan teknoloji, ödenecek tutarın değişmesine yol açabilir. Özel hastaneler, bazı ek ücretler talep ederek hastalardan fark ücreti isteme hakkına sahiptir. Bu fark ücreti, tercih edilen mercek tipine veya hastanenin sunduğu konfor seviyesine göre farklılık gösterebilir. SGK, standart lensler için ödeme yapsa da akıllı lens gibi ileri teknoloji seçenekler masrafa eklenebilir.

Hastanın ek ödeme yükünü hafifletmek için, hastanenin SGK anlaşma koşulları hakkında önceden bilgi edinmek önemlidir. Doktor muayenesi sırasında tüm masraf kalemleri öğrenilerek beklenmedik maliyetlerin önüne geçilebilir. Kontroller ve ilaçlar, genellikle SGK kapsamında değerlendirilir ancak ayrıntılı bilgi, poliklinik tarafından açıklanır. Böylece katarakt ameliyatı, her bütçeye uyum sağlayacak şekilde planlanarak hastaya rahatlık sunar. Bazı durumlarda, ek cerrahi müdahaleler gerektiğinde, SGK kapsamı tekrar gözden geçirilebilir ve fark ücreti artabilir. Detaylı bir hesaplama için, hastane kayıt biriminden veya sosyal güvenlik kurumunun ilgili kanallarından güncel bilgi almak tavsiye edilir.

Sık Sorulan Sorular

Göz Katarakt Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Göz katarakt ameliyatı genellikle  30 dakika sürer, ancak hastanede hazırlanmak ve iyileşmek için birkaç saat geçirilebilir. Modern yöntemlerle kataraktlı lensin hızla çıkarılması ve yerine yapay bir lensin yerleştirilmesi, ameliyat süresinin bu kadar kısa sürmesinin nedenidir. İşlem lokal anestezi altında gerçekleştirildiğinden hasta ağrı yaşamaz ve aynı gün taburcu olabilir. Hastanın göz yapısı, kataraktın derecesi ve cerrahın deneyimi ameliyat süresini biraz etkiler. Bu ameliyat kısa sürede yapılmasına rağmen, başarısı için doktorun tavsiyelerine uymak önemlidir.

Katarakt Ameliyatı Olan Göz Kaç Günde İyileşir?

Katarakt ameliyatı sonrası gözünüz genellikle 1 ila 3 gün içinde günlük aktivitelerinize dönecek kadar iyileşir. Ancak tam olarak net bir görüşe kavuşmanız ve dokuların tamamen iyileşmesi için yaklaşık 4 ila 6 haftalık bir süreç gerekiyor.

İlk birkaç gün, yapılan küçük kesiler sayesinde doku hasarı en aza indiği için çoğu hasta ameliyatın hemen ertesi gününde ışığa karşı hassasiyetinin azaldığını ve daha net görmeye başladığını fark eder. Bu dönemde kullanmanız gereken koruyucu gözlük ve göz damlaları, enfeksiyon riskini önlerken aynı zamanda oluşabilecek şişlikleri de kontrol altında tutar. Bu sayede evdeki dinlenme döneminiz hem hızlı hem de oldukça rahat geçer.

Daha uzun vadeli iyileşme süreci ise kornea ve göz içindeki diğer dokuların tamamen düzenlenmesini, göz içi basıncının normale dönmesini ve yeni yerleştirilen yapay merceğin göz yapınıza tam uyum sağlamasını kapsar. Damla tedaviniz ve düzenli kontrollerinizle desteklenen bu doku adaptasyonu, genellikle 4 ila 6 hafta içinde tamamlanır. Bu süreçte ara sıra hafif ışık parlamaları veya sulanma hissi yaşamanız normaldir, ancak bunlar zamanla tamamen kaybolacaktır.

Katarakt Ameliyatı Zor Bir Ameliyat Mıdır?

Katarakt ameliyatı, sanılanın aksine genellikle zorlayıcı bir prosedür değildir. Modern fakoemülsifikasyon tekniği sayesinde, göz merceği ultrasonik dalgalarla parçalanarak milimetrelik kesilerden emilir ve yerine katlanabilir bir yapay mercek yerleştirilir. Bu standart adımlar, cerrahın milimetrik bir hassasiyetle çalışmasını sağlar ve komplikasyon riskini oldukça düşürür. Üstelik, lokal anestezi altında yapılan bu işlem çoğunlukla sadece 15-20 dakika sürer, bu da ameliyatın genel cerrahi yükünü azaltır.

Kullanılan mikroskobik aletler ve gelişmiş görüntüleme sistemleri, doku hasarını minimuma indirir. Göz içi basıncının kontrolü, akışkan dinamiklerinin iyi yönetilmesi ve bıçaksız kesiler sayesinde iyileşme süreci hızlanır; hastalar genellikle aynı gün evlerine dönebilirler. Ameliyat sonrası ağrı ve rahatsızlık da, size özel hazırlanan protokoller sayesinde çok sınırlı kalır.

Her İki Göze Aynı Anda Ameliyat Yapılır Mı?

Evet, teorik olarak her iki göze aynı anda katarakt ameliyatı yapmak mümkün olsa da, geleneksel yaklaşımda her göz ayrı bir seansta ele alınır. Bu yöntem, ameliyat sonrası oluşabilecek enfeksiyon, iltihaplanma veya diğer beklenmedik komplikasyon risklerini en aza indirmek amacıyla tercih edilir. İlk gözün iyileşmesi ve görme sonuçları takip edildikten sonra, ikinci göz için planlama yapılır ve süreç daha kontrollü ilerler.

Son yıllarda ise “eş zamanlı bilateral katarakt cerrahisi” adı verilen bir yöntem popülerleşmeye başladı. Bu teknik, çok sıkı sterilizasyon kuralları ve cerrahi standartlar eşliğinde her iki göze tek bir seansta müdahale etme imkânı sunar. Bu sayede hastalar sadece tek bir iyileşme dönemi geçirir, ameliyat günü ve kontrol randevularının sayısı azalır, toplam tedavi süresi de kısalır. Ancak yine de, çok düşük de olsa ortaya çıkabilecek ciddi enfeksiyon riskine karşı her göz için ayrı ameliyat aletleri ve paketler kullanılması şarttır.

Ameliyat Sonrası İşe Dönüş Süresi Nedir?

Katarakt ameliyatından sonra işe dönüş süreniz, genellikle yaptığınız işe göre değişir. Çoğu kişi, ameliyattan 1 ila 3 gün sonra günlük aktivitelerine geri dönebilir. Ancak işiniz ağır fiziksel aktivite gerektiriyorsa, ortalama yedi günlük bir dinlenme önerilir. Bu kadar kısa sürede toparlanmanızın nedeni, fakoemülsifikasyon tekniğiyle yapılan küçük kesiler sayesinde dokuda minimal hasar oluşması ve koruyucu önlemlerle şişliğin hızla inmesidir.

Eğer ofis ortamında, masa başında bir işte çalışıyorsanız, gözlerinizi büyük ölçüde zorlamadığı için genellikle 1 ila 3 gün içinde sorunsuz bir şekilde işinize dönebilirsiniz. İlk birkaç gün ışığa karşı hassasiyet veya hafif sulanma hissedebilirsiniz; ancak doktorunuzun reçete ettiği koruyucu gözlük ve damlalar, bu şikayetlerin hızla azalmasına yardımcı olacaktır. Böylece evdeki istirahat süreciniz konforlu geçer ve günlük çalışma rutininize kısa sürede geri dönebilirsiniz.